Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, son dönemde artan reflü vakalarının yalnızca mide kaynaklı olmadığını, sorunun çoğu zaman ağızda başladığını belirtti. Özkan, diş eksikliğinin çiğneme işlevini bozarak sindirimi olumsuz etkilediğini ve bu durumun reflüye zemin hazırladığını söyledi.
“ÇİĞNEME İŞLEV KAYBI, MİDEYİ ÇARESİZ BIRAKIYOR”
Prof. Dr. Özkan, “Her reflü hastası önce midesine bakıyor ama esas sorun çoğu zaman ağızda başlıyor. Diş eksikliği ve çiğneme kaybı, mideye fazla yük bindiriyor. Yeterince çiğnenmeden yutulan lokmalar mide asidini artırıyor ve bu asit yemek borusuna geri kaçarak reflüye neden oluyor” dedi.
“DİŞ YOKSA BU SİSTEM ÇÖKER”
Diş kaybının yalnızca estetik değil, sindirim sistemi açısından da ciddi sonuçlar doğurduğunu vurgulayan Özkan, “Bir dişin eksikliği tüm sistemi etkiler. Diş eksikliği olan kişiler sert besinlerden kaçınıyor ve kolay tüketilebilen nişastalı, şekerli yiyecekleri tercih ediyor. Bu da reflüye yol açan yanlış beslenme alışkanlıklarını beraberinde getiriyor” dedi.
“TÜKÜRÜK AZALDIĞINDA MİDE ASİT ETKİSİ ARTAR”
Azalan çiğneme aktivitesine bağlı olarak tükürük üretiminin de düştüğünü belirten Özkan, “Tükürük, ağız ve yemek borusunu mide asidine karşı koruyan doğal bir tampondur. Diş eksikliği nedeniyle tükürük azalırsa, asidin yakıcı etkisi artar. Bu durum sadece mideyi değil, dişleri de eritir” ifadelerini kullandı.
GECE REFLÜSÜ DİŞ MİNESİNİ AŞINDIRIYOR
Özkan, gece oluşan reflü ataklarında mide asidinin ağız boşluğuna kadar yükselerek diş minesi üzerinde görünmeyen ama ciddi etkiler oluşturduğunu belirtti. “Reflü hastalarında sabah ağız kokusu, diş hassasiyeti, çürük artışı ve mine kaybı sık görülür” dedi.
DİŞ KAYBI, REFLÜ VE STRES ÜÇGENİ
Prof. Dr. Özkan, diş kaybının sadece fiziksel değil, psikolojik etkiler de oluşturduğunu belirterek, “Estetik ve işlevsel kayıplar yaşayan bireylerde sosyal izolasyon ve stres gelişebilir. Stres mide asidini artırır, bu da reflüyü şiddetlendirir. Ayrıca reflü, diş sıkma davranışlarını da tetikleyebilir. Bu döngü çene ağrısı, baş ağrısı ve uyku problemleri gibi sorunlara yol açar” dedi.
“EKSİK DİŞLERİ GÖRMEZDEN GELMEYİN”
Bilimsel verilerle konuşan Prof. Dr. Özkan, “Arka diş eksikliği olanlarda reflü semptomları %37 daha yaygın. Yumuşak ve işlenmiş gıdalar reflü riskini %45 artırıyor. Reflü hastalarının %42’sinde gece diş sıkma davranışı görülüyor. Eksik dişlerin tedavisi ertelenmemeli. Ağız çift taraflı çiğneme yeteneğine yeniden kavuşturulmalı. Beslenme doğal ve lifli gıdalara yönelmeli. Reflüye karşı gece önlemleri alınmalı, yatmadan 3 saat önce yemek yenmemeli, yatak başı yükseltilmeli. Reflü çoğu zaman mideden değil, ağızdan başlıyor. Dişlerinizi kaybetmeyin; çünkü sağlıklı bir mide, sağlıklı bir ağızla başlar” şeklinde konuştu.