Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Masaüstü Reklam 1
Masaüstü Reklam 1
Masaüstü Reklam 1

Böbrek hastaları gereksiz ilaç ve takviyeden uzak durmalı

Kronik böbrek hastaları için tavsiyelerde bulunan Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Mansur Kayataş, “Kan basıncı ve kan şekerinin kontrol altında tutulması ve hedef değerlerin tutturulması önemlidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli su tüketilmelidir. Gereksiz ilaç ve içeriği tam tahmin edilemeyen bilinçsiz takviye kullanımından sakınılmalıdır. Fazla tuzlu ve proteinli et ve işlenmiş et tüketimi sınırlanmalıdır. Bunun dışında sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağ tüketilmeli; kurşun, cıva gibi ağır metaller ile pestisit ve boya maddeleri içerebilecek gıdalardan uzak durulmalıdır” dedi.

Kronik böbrek hastaları için tavsiyelerde bulunan Nefroloji Uzmanı Prof. Dr.

Medical Park İzmir Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Mansur Kayataş, böbrek sağlığının önemine dikkat çekerek kronik böbrek hastalığı (KBH) hakkında önemli bilgiler verdi. Böbreklerin; kandaki atık maddeleri ve fazla sıvıyı süzerek idrarla atan, sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesini sağlayan, kan basıncını düzenleyen, D vitaminini aktif hale getiren ve kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin üretimini uyaran eritropoetin hormonunu salgılayan hayati organlar olduğunu belirtti. Prof. Dr. Kayataş, “Kronik Böbrek Hastalığı, böbrek işlevlerinin zamanla ve kalıcı olarak azaldığı, genellikle yıllar içinde ilerleyen ciddi bir sağlık problemidir” dedi.

RİSKİ ARTIRAN ETKENLER

Kronik böbrek hastalığında en yaygın nedenin diyabet, ikinci sıradaki nedenin ise hipertansiyon olduğuna işaret eden Prof. Dr. Kayataş, “Bunun dışında glomerülonefritler, polikistik böbrek hastalığı gibi kalıtsal hastalıklar, uzun süreli idrar yolu tıkanıklıkları, sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, taş hastalığı, bazı ağrı kesiciler ve kanser ilaçları gibi nefrotoksik ilaçlar, bağ dokusu hastalıkları ve kalp-damar hastalıkları da risk faktörleri arasında yer alır. Özellikle tedavisi yetersiz kalan diyabet ve hipertansiyon hastaları ile uzun süreli ağrı kesici kullanan bireyler dikkatli olmalıdır” açıklamasını yaptı.

HASTALIĞIN GELİŞİMİ GENETİK FAKTÖRLERLE BAĞLANTILI OLABİLİR

Bazı böbrek hastalıklarında genetik faktörlerin belirleyici rol oynayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Kayataş, “Her hastalıkta genetik etki baskın değildir ancak bazı durumlarda genetik yatkınlık, hastalığın gelişim süreci ve ilerleyişini etkileyebilir. Özellikle erken yaşta başlayan, ailesel öyküsü bulunan ya da nedeni bilinmeyen glomerülopatilerde genetik testler tanıya katkı sağlayabilir. Ayrıca, böbrek nakli sonrası nüks riski olan hastalar da bu testlerle tespit edilebilir” dedi.

YORGUNLUK VE HALSİZLİK BELİRTİLER ARASINDA

Hastalığın erken evrelerinde hiçbir belirti vermeyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kayataş, ilerleyen dönemlerde ise yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, bulantı, idrarda azalma veya köpüklenme, ayak ve bacaklarda ödem, kaşıntı, nefes darlığı, kansızlık ve yüksek tansiyon gibi şikayetlerle ortaya çıkabileceğini kaydetti.

TANI BASİT TETKİKLERLE KONABİLİR

Tanının genellikle basit kan ve idrar testleriyle konulabildiğini belirten Prof. Dr. Kayataş, “Biyokimya testlerinde üre, kreatinin ve GFR gibi değerler; idrarda protein kaçağı, hücre varlığı ve ultrason bulguları tanı için önemli göstergelerdir. Bazı durumlarda ise kesin tanı için böbrek biyopsisine başvurulabilir. Erken teşhisle birlikte hastalığın nedenine yönelik tedaviye başlanması ilerlemeyi durdurabilir veya yavaşlatabilir” diye konuştu.

DİYET HASTALIĞIN SEYRİNİ YAVAŞLATABİLİR

Diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin hastalığın seyrini olumlu etkileyebileceğini söyleyen Prof. Dr. Kayataş, “Diyetle hastalığın ilerlemesi yüzde 20 ila 30 oranında yavaşlatılabilir. Tuz ve proteinden fakir beslenme, fosfor ve potasyum sınırlaması bazı evrelerde gerekebilir. Ayrıca sigara bırakılmalı, alkol tüketimi azaltılmalı, düzenli egzersiz yapılmalı, kilo kontrolü sağlanmalı ve stres yönetimi uygulanmalıdır. Multidisipliner bir yaklaşımla diyalize geçiş süresi yıllarca ertelenebilir” dedi.

BÖBREK SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Böbrek hastalıklarından korunmak için günlük hayatta dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Prof. Dr. Kayataş, “Kan şekeri ve kan basıncı kontrol altında tutulmalı, yeterli ve dengeli su tüketilmeli, bilinçsizce ilaç ve takviye kullanımından kaçınılmalı. Ayrıca işlenmiş gıdalar, aşırı protein ve tuz tüketimi sınırlandırılmalı, sebze, meyve ve tam tahıllı gıdalar tercih edilmeli. Ağır metaller, pestisitler ve katkı maddesi içeren gıdalardan da uzak durulmalı” uyarısında bulundu.

TEDAVİ SONRASI DÜZENLİ TAKİP VE YAŞAM DÜZENİ ŞART

Tedavi süreci sonrasında da hastaların dikkatli olması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kayataş, “Bu süreçte yaşam tarzı ve tedavi uyumu oldukça önemlidir. Hastalar nefroloji uzmanı tarafından düzenli olarak takip edilmeli, ilaçlarını doğru ve düzenli şekilde kullanmalı, kan basıncını, kan şekerini ve böbrek fonksiyonlarını sık sık kontrol ettirmelidir” diyerek sözlerini tamamladı.

Masaüstü Reklam 1 Masaüstü Reklam 1 Masaüstü Reklam 1

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kocaeli’nin 12 ilçesinde bugün (24.06.2025) nöbetçi eczanelerin tam listesi…
Sıradaki Haber Kocaeli’de bugün nöbetçi eczaneler