Testis kanseri, erkeklerin sadece yüzde 1’inde görülen nadir bir hastalık olsa da, 35 yaş altı erkeklerde en sık görülen organ kanserlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yeni bir çalışmaya göre, birçok erkek bu hastalığın yaşlılara özgü olduğunu düşünse de gerçek tam tersi. Testis kanseri genellikle 20-40 yaş aralığındaki erkekleri etkiliyor.
AİLE ÖYKÜSÜ RİSKİ ARTIRIYOR
Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Tefekli, testis kanserinde aile öyküsünün önemli olduğunu belirtti. “Eğer ailede baba veya kardeşte daha önce kanser öyküsü görülmüşse, bireylerin daha dikkatli olması ve yıllık kontrollerini ihmal etmemesi gerekir” diyen Tefekli, testis kanserlerinin çoğunun cerrahi ve kemoterapi ile tedavi edilebildiğini ve iyileşme oranlarının yüksek olduğunu söyledi.
BEBEKLİKTE İNMEMİŞ TESTİS VARSA RİSK ARTAR
Testis kanserinin genellikle ağrıya neden olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tefekli, hastaların yüzde 30-40’ında ağrı görülebildiğini belirtti. “Herhangi bir testis sertliği durumunda vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulması gerekir” diyen Tefekli, sırt ve boyun ağrısı, memelerde büyüme, kilo kaybı, halsizlik gibi belirtilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. İnmeyen testis hastalarında testis kanseri riski 4 ila 8 kat artarken, daha önce testis kanseri geçirenlerde ikinci kez kanser görülme olasılığı da yüksektir.
GENETİK FAKTÖRLER VE SENDROMLAR ETKİLİ OLABİLİR
Klinefelter Sendromu, Down Sendromu, androjen duyarsızlık sendromu gibi bazı genetik hastalıkların da testis kanseri riskini artırdığını ifade eden Tefekli, “Birinci derece akrabalarında testis kanseri görülen kişilerde risk daha fazladır. Hastalık genellikle 40 yaş altı erkeklerde görülse de, 50-60 yaş grubunda da risk mevcuttur” dedi.
BELİRLİ ARALIKLARLA KONTROL ÖNEMLİ
Testis kanseri için henüz özel bir tarama yöntemi bulunmadığını hatırlatan Prof. Dr. Tefekli, kişisel farkındalığın önemine dikkat çekti. “Kendi kendine yapılan muayenelerde kitle, yumru veya olağan dışı bir değişiklik fark eden bireyler, vakit kaybetmeden hekime başvurmalıdır. Tanı için fiziki muayene, görüntüleme ve kan testleri yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.
PEK ÇOK TEDAVİ SEÇENEĞİ MEVCUT
Testis kanserinin tedavisinde ilk adım genellikle “inguinal orşiektomi” adı verilen cerrahi operasyondur. Hastalığın ileri evrelerinde ya da yüksek riskli durumlarda karın bölgesindeki lenf nodlarının çıkarıldığı cerrahi müdahaleler uygulanabilir. Ayrıca, kanserin yayılması durumunda kemoterapi devreye girer. Bazı hastalarda ameliyat sonrası ek tedavi olarak da kemoterapi tercih edilebilir. Radyoterapi ise kemoterapi ya da cerrahiyle birlikte kullanılabilen bir başka yöntemdir. Metastazlı ya da cerrahiye uygun olmayan hastalarda da bu yöntemler uygulanabilir.