Nöbetçi Eczaneler
Toplantıda CHP Meclis Üyesi Hamit İlker Ulusoy gündem dışı olarak kentsel dönüşüm konusunu ele aldı. Ulusoy konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Büyükşehir belediyemizin iştiraki olan Kent Konut tarafından yapılan Akçakent ve Puan Evlerinin komşuluğunda bulunmakta ve bu bölgeye de doğrudan etkilemektedir. Bu konutlarda yaşayan vatandaşlarımız o dönemde konutlarını satın alırken çevresel nitelikleri, manzara, sosyal donatı alanları, trafik yoğunluğu gibi pek çok kriter dikkate alınarak şerefiye farkları ödemişlerdir. Yani vatandaşlarımız daha kaliteli bir yaşam alanı, daha planlı bir çevre için bedel ödemişlerdir. Burada kısaca hatırlatmak isterim. Şerefiye bir taşınmazın değerini arttıran özellikler nedeniyle ödenen farktır. Bir dairenin manzarası, bulunduğu katı, cephesi, ışık alma durumu, trafiği, sosyal donatılara, ana caddelere yakınlığı, balkon veya teras gibi nitelikler, güvenlik, sessizlik gibi unsurlar şerefiye bedelinin doğrudan belirleyicisidir. Ancak bugün önümüzde duran bu yeni plan bölgedeki yapı yoğunluğunu arttırmakta, trafik yükünü yükseltmekte, sosyal donatı alanlarını yetersiz bırakmakta ve en önemlisi şerefiye hakkının fiilen ortadan kaldırmaktadır. Değerli meclis üyeleri, vatandaşlarımız bu farkı kamuoyuyla planlanmış ve çevresel dengesi korunmuş bu bölgede yaşamak için ödemişlerdir. Bugün yapılmak istenen bu yeni düzenleme onların bu hakkını zedelemekte, ‘ödediğimiz bedelin anlamı kalmadı, kandırıldık’ duygusunu yaratmaktadır. Bizler halkın temsilcileri olarak bu seslere kulak vermek ve vatandaşın haklı taleplerini duyurmak zorundayız. Burada mesele yeni bir yapılaşma değil, adaletli planlama, şehir hakkı ve vatandaşın devlete duyduğu güvenin korunmasıdır. Bu nedenlerle söz konusu alanın mevcut plan koşullarında kalmasını veya sosyal amaçlı kamu yararını önceleyen bir projeyle değerlendirilmesini, bölgedeki yoğunluk artışının yeniden gözden geçirilmesini ve vatandaşlarımızın mağduriyetine yol açmayacak bir çözüm üretilmesini talep ediyoruz. Sayın başkan ve değerli meclis üyeleri, biz gelişmeye, üretmeye, yatırım yapmaya karşı değiliz. Adaletsiz planlara, rantı önceleyen yaklaşımlara karşıyız. Şehirler adaletle planlandığında yaşanabilir, adaletle yönetildiğinde ise sürdürülebilir hale gelir. Bugün arzu ettiğimiz konu, hem bakanlık hem de yerel birimler nezdinde yeniden değerlendirilmesi için Büyükşehir Belediye Başkanımızın ve tüm meclis üyelerimizin duyarlılığa davet edilmesidir. Bu süreçte vatandaşlarımızın yanında durulmasını bekliyoruz.”
“KEŞKE ÇÖZÜM ÖNERİSİ DE GETİRMİŞ OLSAYDINIZ.”
Ulusoy’un konuşmasının ardından söz alan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, konunun riskli alan ve rezerv alan çalışmaları kapsamında ele alındığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Söz konusu bölgede riskli alan ilanıyla ilgili çalışma, rezerv alanıyla ilgili çalışma aynı zamanda insanların en temel ihtiyacı olan can güvenliği yani şehri depreme hazırlama ihtiyacıyla ilgili bir çalışma. Bahsettiğiniz hususlar gibi bu konuda ilk başta dikkate alınması gereken bir konu rant. Her kelimenin başında bu kelimeyi kullanıyorsunuz. Mevcut alanın olduğu gibi durması halinde oradaki insanların depreme karşı nasıl güvenli olacaklarını ve diğer risklere karşı nasıl güvenli olacağına dair keşke çözüm önerisi de getirmiş olsaydınız.
“GERÇEKÇİ BİR TEKLİF OLMADIĞINI İFADE EDİYORUM “
Sadece eksik olanı anlatmanın ve şüphe uyandırmanın dışında hiçbir çözüme dönük teklif duymadım, bundan dolayı da üzüntümü özellikle ifade ediyorum. Mevcut koşullarıyla değerlendirdiğimizde oradaki dönüşümün gerçekleşmesi mümkün olmuyor. Zaten mümkün olsa piyasa orayı dönüştürüyor olurdu. Mümkün olmadığı için kamu olarak biz yapıyoruz. Buradaki bütün projelerde, Cedit’in birinci etabında da olduğu gibi, Büyükşehir’in oraya ciddi bütçeler ayırması gerekiyor. İlk başta 150 milyon liralık bütçeyi oraya ayırarak ancak oradaki projeyi hayata geçirebildik. Kendi haline bıraktığınızda mevcut imar düzenlemeleriyle dönüşmeyen alanlar dönüşecek olursa zaten dönüşürdü. Orayı kamusal kullanalım diyorsunuz. Peki kaynağı nereden bulacağız? Buna dair bir teklifiniz var mı? Yok. Gerçekçi bir teklif olmadığını ifade ediyorum. Söylediğiniz birtakım şeyler olabilir ama hayalden gerçekten kopuk. Dolayısıyla bunlar gerçekçi çözüm önerileri değil.”
“GÖLCÜK MERKEZ’DEKİ BU KENTSEL DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞMEYECEKTİ.”
Toplantıda söz alan Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer ise kentsel dönüşümün kamu desteği olmadan mümkün olamayacağını belirtti: “Ben de birebir yaşadığım, bizzat müşahade ettiğim bir hadiseyi burada kıymetli meclis üyelerimizin önünde zikretmek istiyorum. Sizin de hazır bulunduğunuz, sayın bakanımızın ve bakanlık bürokratlarının katıldığı toplantıda Gölcük kentsel dönüşümle alakalı fizibilite çalışmaları değerlendirildikten sonra projedeki zarar nedeniyle dosya kapatıldığı sırada Büyükşehir Belediyemizin 75 milyon liralık desteğinden sonra ancak Gölcük kentsel dönüşümü gerçekleştirildi. Ben de bizzat müşahade ettiğim, orada bulunduğum ve gördüğüm için bunu söylemek istiyorum. Büyükşehir’in oradaki 75 milyon TL zararı karşılama konusundaki katkısı olmasaydı şu an Gölcük Merkez’deki bu kentsel dönüşüm gerçekleşmeyecekti.”
