Panik atağın belirtileri, genellikle fiziksel hastalıklarla karıştırılabilir. Göğüs sıkışması, baş dönmesi, karıncalanma, çarpıntı, terleme ve titreme gibi belirtilerle gelen kişiler, sıklıkla kalp krizi geçirdiklerini zanneder. Bu nedenle bu belirtilerin panik ataktan kaynaklanabileceği bilinmeli ve uygun değerlendirme yapılmalıdır.
NEFES EGZERSİZLERİ ÖNEMLİ BİR DESTEK
Panik atak anında doğru nefes alıp vermek krizi kontrol altına almak açısından oldukça önemlidir. Derin ve yavaş nefes alıp vererek bedenin rahatlaması sağlanabilir. Nefes egzersizleri, hem atağın süresini kısaltır hem de kişinin kendini kontrol etmesini kolaylaştırır.
FİZİKSEL ORTAMDAN UZAKLAŞMAK GEREKEBİLİR
Panik atağın yaşandığı ortam, bazen tetikleyici olabilir. Bu nedenle, kişi eğer mümkünse kalabalık, kapalı veya stresli ortamdan uzaklaşmalı, açık havaya çıkmalı veya yalnız kalabileceği sakin bir alana geçmelidir. Bu, kaygının azalmasına katkı sağlar.
OLUMLU DÜŞÜNCELER GELİŞTİRİLMELİ
Panik atak sırasında kişinin zihni genellikle felaket senaryoları üretir. Bu noktada, “Şu an geçici bir durum yaşıyorum”, “Bu atak bana zarar veremez” gibi olumlu iç konuşmalar, kaygının şiddetini azaltabilir. Düşünce kontrolü, panik atakla baş etmede önemli bir beceridir.
DESTEK ALMAKTAN ÇEKİNİLMEYİNMELİ
Panik atak belirtileri sıklaşırsa ve kişinin günlük yaşamını etkilemeye başlarsa, bir uzmandan psikolojik destek alınması gerekir. Bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve gevşeme teknikleri panik atak tedavisinde etkili yöntemler arasında yer alır.
SAĞLIKLI YAŞAM TARZI ATAKLARI AZALTABİLİR
Yeterli uyku, dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları, panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Kafein, nikotin ve alkol gibi maddelerin tüketimi azaltılmalıdır. Günlük rutin içinde gevşeme ve farkındalık çalışmaları yer almalıdır.