Gençlerdeki internet ve sosyal medya bağımlılığına dikkat!| Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Uzm. Dr. Cantekin Can, gençlerin yeterince sahip olamadıkları mutluluğu ve başarıyı sanal ortamda yakalayabildiklerini söyleyerek, uzun süre internet kullanımında beyin gelişiminin olumsuz etkilendiğini vurguladı.
- 1 MUTLULUĞU SANAL ORTAMDA YAKALIYORLAR
- 2 “SANAL ORTAMI DAHA GÜVENLİ BULUYORLAR
- 3 OYUNLAR SAHTE DUYGULAR HİSSETTİRİYOR
MUTLULUĞU SANAL ORTAMDA YAKALIYORLAR
İnternet ve teknolojinin popüler kültürde önemli bir yer edinmesiyle, gençlerde internet ve sosyal medya bağımlılığının giderek arttığını söyleyen Dr. Can, “İnternete ve internetin bilgi edinme, oyun oynayabilme, sosyal ortamlarda yer edinebilme vb. avantajlarına kolay ulaşabilme imkânı, internet başında geçirilen süreyi her geçen gün daha da arttırıyor. Gençler kendi rutin yaşamlarında yeterince sahip olamadıkları mutluluğu, başarıyı, yeterlilik hissini, sosyal etkileşimi ve hazzı sanal ortamda çok daha kolay yakalayabiliyorlar” dedi.
“SANAL ORTAMI DAHA GÜVENLİ BULUYORLAR
Kontrolsüz kullanımın ergenlik dönemi başta olmak üzere, her ”yaştaki çocukta olumsuz etkileri olduğunu belirten Can, “Sosyal anksiyetesi olan, okulda veya oyun ortamlarında arkadaşlarıyla iletişim kurmaktan çekinen ve sosyal ortamlara dahil olamayan çocuklar, sanal ortamı daha güvenilir bulabiliyor. Futbolu yeterince iyi oynayamadığı için arkadaşları tarafından oyuna alınmayan bir çocuk, internette oynadığı futbol oyunuyla kendini daha iyi, başarılı ve yeterli hissedebiliyor” ifadelerini kullandı.
OYUNLAR SAHTE DUYGULAR HİSSETTİRİYOR
Dikkat eksikliği veya öğrenme güçlüğü olan çocukların ders çalışmakta zorlandığı için onlara daha eğlenceli gelen oyunlara yöneldiğini söyledi. Can, “Kavga eden ebeveynlerini duymak istemeyen çocuklar huzursuzluk veya gerginlikten kurtulma isteğiyle, ebeveynleri boşanması nedeniyle anne veya babasından birini göremeyen çocuklar da özlem duygusunu bastırmak için uzun saatler oyun oynayabiliyor. Oyunda elde edilen başarılar ile sahte bir takdir edilme ve beğenilme duygusu hisseden çocukların, sanal ortamlarda üçüncü kişilerin telkinine ve yönlendirmelerine daha yatkın hale geliyor ve suça yönelim riskleri artıyor.” vurgusu yaptı.
İNTERNET KULLANIMINDA SÜRE ÖNEMLİ
İnternet kullanımında özellikle süre ve içeriğin önem arz ettiğini söyleyen Can, “Uzun süre internet kullanımı ve özellikle şiddet içerikli oyunlar beyin gelişimini de olumsuz etkiliyor. Bu durum biyolojik olarak da çocuğun hayatı boyunca taşıyacağı travmatik etkiler bırakabiliyor. Küçük çocuklarda karanlıktan korkma, yalnız başına uyuyamama, tuvalete ve banyoya gidememe, merdiven dairesinden aşağıya inememe gibi durumlara; ilkokul çağlarında ise zaman zaman anne ve babadan ayrılma kaygısı oluşmasına ve okul reddine dahi neden oluyor. Ergenlik ve sonraki dönemlerde ise özellikle şiddet ve korku içerikli oyunların öfke ve saldırganlığa sebep olabildiği gözlemleniyor. Bu çocuklar oyunlardaki karakterlere özenerek ve onları taklit ederek, kardeşlerine ve arkadaşlarına agresif davranışlar sergiliyor, şiddet uygulayabiliyorlar” dedi.
“SOSYAL MEDYADA GENÇLER İSTİSMAR EDİLİYOR”
Sosyal medya araçlarında, gençlerin gerçek kimliklerini gizleyerek olmak istedikleri kişi gibi davranış sergilediklerini ve bu sayede kendilerini daha rahat ifade edebildiklerini söyleyen Can, şöyle devam etti: “Gençleri bekleyen en büyük tehlikeyi, karşıdaki kişilerin de kimliklerini gizleyebilmeleri ve manipüle edebilmeleri oluşturuyor. Özellikle sosyal medyada ikna edilmeye, kandırılmaya son derece müsait bir ortam oluşturularak gençler istismar edilebiliyor. Manipülasyon ve istismara maruz kalan çocuklarda özgüven eksikliği, içe kapanma, sosyal izolasyon, travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi ruhsal problemler ortaya çıkabiliyor. Kendini daha kolay ve rahat ifade edebilme özgürlüğü, kimliğini gizleyebilme, kendini arkadaş grubunda dilediğince farklı şekillerde tanımlayabilme durumları, gençlerin zamanla dışarıdaki gerçek dünyadan kopmasına sebep oluyor. Sanal ortamdaki gerçek dışılığın daha çok artmaya başlaması antisosyal kişilik gibi anormal kişilik gelişimine ve buna bağlı gelişen risklerin de artmasına yol açıyor.” ifadelerini kullandı.
AİLE NET OLARAK KONUŞMALI
Ebeveynlerin çocuklarına akıllı telefon, tablet ve bilgisayar kullanımlarında sınır çizmeleri gerektiğini söyleyen Can, “Ebeveynlerin süreci iyi yönetmeleri, doğru bir otorite kurmaları ve mutlaka denetlemeleri önemli. Hangi şartlar sağlandığında bu imkanların verileceğini, kuralların neye dayanarak ve hangi gerekçelerle koyulduğunu, fazla internet kullanımının ne tür olumsuz etkilerinin olduğunu, internette, oyunda, sosyal medyada ne kadar zaman geçirebileceklerini ne tür içeriklere izin verileceğini, ödev ve ders çalışma gibi sorumluluklarını yerine getirdikten sonra kullanabileceklerini, çocuğun gerçeği görebileceği ve anlayabileceği şekilde anlatmaları net olarak konuşmaları gerekiyor.” ifadelerini konuştu.