Bahçeli: NATO ile doğmadık NATO’suz da ölmeyiz | MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantısında yaptığı açıklamalarda İsveç’teki Kur’an-ı Kerim provokasyonuna sert tepki gösterirken “Bu saatten sonra İsveç’in NATO üyeliği suya yazılmış yazı gibidir. Viking uzantıları ardına efendilerini alsa da İslam’ın sancağını zedelemeye gücünü yettiremeyecektir. NATO ile doğmadık, NATO’suz da şükür ölmeyiz” dedi.
- 1 ZEHİRLİ YILANLAR ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI
- 2 “HDP KAPATILMALIDIR”
- 3 “MUHALEFET CİDDİ GÜVENLİK SORUNUNA DÖNÜŞMÜŞTÜR”
- 4 “TARİH TEKERRÜR ETMEKTEDİR”
- 5 “TÜRK MİLLETİ DEVLETİ İLE BÜTÜN HALE GELMİŞTİR”
ZEHİRLİ YILANLAR ORTAYA ÇIKMAYA BAŞLADI
Bahçeli, ‘The Economist’in skandal kapağı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimiyle ilgili “Türkiye diktatörlüğün eşiğinde” yazısına ilişkin “Cumhurbaşkanlığı seçimleri ufukta belirdiği andan itibaren zehirli yılanlar dışarı çıkmaya başlamıştır” ifadelerini kullandı.
“HDP KAPATILMALIDIR”
HDP’nin kapatılma davasının seçim sonrasına bırakılmasının görüşülmesinin adalet ilkelerine tamamen aykırı olduğuna vurgu yapan Bahçeli, “HDP vakit kaybetmeden kapatılmalıdır. Bölücü ve terör yatağının kapısına kilit vurulmalıdır. HDP’nin isteğiyle AYM’nin davayı sulandırması doğru değildir” dedi. İşte Bahçeli’nin konuşmalarından diğer öne çıkan başlıklar; “Tarihi gerçekler dikkatle tetkik edildiği takdirde Türk milletinin kutlu varlığını, hibe ve hediye olarak almadığı berrak bir şekilde görülecektir. Kimseye, hiçbir güce takıntımız ve tabiliğimiz bugüne kadar baki değildir.
“MUHALEFET CİDDİ GÜVENLİK SORUNUNA DÖNÜŞMÜŞTÜR”
“CHP emperyalizmin gedikli lejyonu, HDP tetikçisi diğerleri de siyasi garnitür olarak alçalmışlardır. Türk milletinden ahlaken ayrılmışlardır. Zillet İttifakı sırtını zalimlere dayamıştır. Cumhur İttifakı ise varını yoğunu Türk milletine adamıştır. Zillet İttifakı’nın paydaşları; kimin kiminle yürüdüğü ortadadır. Hiçbir muhalefet partisi, Türkiye’deki muhalefet partileri kadar acınacak duruma düşmemiştir. Bu muhalefet çok ciddi güvenlik sorununa dönüşmüştür.
“TARİH TEKERRÜR ETMEKTEDİR”
Milletine yabancılaşmış, tarihine sırt çevirmiş, kimliğinden uzaklaşmış bir zevatın bağımsızlığı hakkıyla savunması, eşyanın tabiatına aykırıdır. Ne garip ne tuhaf bir tecellidir ki tarih tekrar etmektedir. Bu gerçek dikkatli ve uyanık hiçbir gözden kaçmış değildir. Bir hususu tarih kayıtlarında not etmek gerekir ki medeniyetler mücadelesi sürdüğü sürece, ders ve ibret alınsa bile tarihin tekerrürü kaçınılmazdır. Kapanmamış yaraları bulunanlar, nefret nöbetine girenler yine üzerimize geleceklerdir. Asırlar önce demir dağları eritip hürriyet meşalesinin yakan bir millet, milli mücadelenin her safhasında etrafını kuşatan düşmanı inancıyla yarmıştır. 1918’den 1923’e varıncaya kadar yaşanan her zorluk, katlanılan her çile, köylüsünden kentlisine, herkesi aynı kader aynı karar etrafında yek vücut haline getirmiştir. Aşılan her engel, zaferle çıkılan her muharebe cumhuriyetin biraz da yaklaşmasını sağlamıştır.
“TÜRK MİLLETİ DEVLETİ İLE BÜTÜN HALE GELMİŞTİR”
Sönmeyen gaz lambaları, durmayan telgraf telleri, dinmeyen silah sesleri, teklemeyen mücadele süreçleri, tökezlemeyen feragat timsalleri, teslim olmaktansa şehadeti göze alan bir millet sayesinde cumhuriyete ulaşmıştır. Şimdi de bizim adım adım 2023’e yürüyor geçmişin anılarından ilham alıyoruz. Nereden nereye gelindiğini anlatmak, sınırlı bir alanda bulunduğumuzu özellikle paylaşmayı faydalı buluyorum. 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden bugüne kadar benzerleri yaşanmıştır. Hıyanet projelerinin emel ve enerjisinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Türklüğün teşkilatçı yapısı, yeni bir Türk devleti çıkarmayı başarmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milletinin bekası adına başardığı ikinci demokratik atılımı olmuştur. Türk milleti devletiyle bir ve bütün hale gelmiştir. Devleti milletten, milleti devletten ayırmanın hayal olduğu pek çok tecrübeyle sabittir. İşbirlikçiler, iradesizler, teslimiyetçi ilkeller her defasında hüsrana uğramışlardır. 16 Nisan halk oylaması Türk milletin kendi geleceğine aracısız, sarsıntısız sahip çıkma başarısını belgelemiştir.”