İzmit Belediyesi, bugün saat 14:00’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Kültür Tepesi’nden İzmit Belediyesine kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe çok sayıda vatandaş katılım göstererek yaşamını yitiren kız kardeşleri için şiddete “Hayır” dediler.
“HER GÜN KIZ KARDEŞLERİMİZ HAYATINI KAYBEDİYOR”
TÜMBELSEL Kocaeli Şube Başkanı Güzide Saatçi, “Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Birlik, Beraberlik, Dayanışma ve Mücadele Günü. Ne yazık ki ülkemizde hemen her gün dört kadın katlediliyor. Siyasal iktidarın cezasızlaştırıcı politikaları nedeniyle her gün kız kardeşlerimiz hayatını kaybediyor.
Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan iktidarın yarattığı sonuçlar, maalesef kadınlarımızı artık koruyamıyor. Ancak biz, haklarımızdan, emeklerimizden ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz. Yaşasın kadın mücadelesi!” dedi.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNÜNÜ AÇAN İMKANLAR YARATMAKTAN SORUMLU OLDULAR”
DİSK Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldıktan sonraki süreçte, kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin hoyratça sürdürüldüğü ne yazık ki zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bunun en büyük sorumlusu ise bugünkü iktidardır. Nasıl ki ekonomi, tarım ve diğer alanlarda hatalar yaptılarsa, aile içi şiddetin ve kadına yönelik şiddetin önünü açan imkanlar yaratmakta da sorumlu oldular. Bu anlamda buradan hepsini kınıyoruz.
“ÖNEMLİ BİR ADIM OLMUŞTUR”
İzmit Belediye Başkanımızın bir kadın olması ve özellikle ilk toplu iş sözleşmemizde kadına yönelik şiddetle ilgili maddeleri gündeme getirerek “Bu belediyede çalışan hiçbir emekçi evinde şiddet uygulayamaz” prensibiyle önleyici tedbirler almamız, bu konuda önemli bir adım olmuştur. Şükür ki bugüne kadar bu anlamda herhangi bir sorunla karşılaşmadık.
Biz, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak, her zaman bu mücadelenin ön safında yer aldık. Zaten genel başkanımızın da bir kadın olması, bu kararlılığımızın en önemli göstergelerindendir. Hem bölgemizde hem de Türkiye’nin dört bir yanında, kadına yönelik şiddeti önleme mücadelesinde varız ve var olmaya devam edeceğiz.” Dedi.
“HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU VE SORUMLULUĞUDUR”
Fatma Kaplan Hürriyet, “Çok kıymetli kadın kardeşlerim, değerli kız kardeşlerim, bu kentin güzel ve iyi kadınları; tabii ki bu mücadeleye destek veren değerli beyefendiler ve kıymetli sendika başkanları,
Bugün, onların tüm konuşmaları ve yanımızda olmaları, kadın-erkek omuz omuza kadına yönelik şiddetle mücadele için büyük bir anlam taşıyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek, sadece mış gibi görünmek değil; gerçekten en ön saflarda yer alarak bu şiddete “dur” demek, hep birlikte karşı durmak, hepimizin boynunun borcu ve sorumluluğudur.
“ŞİDDETE HEP BİRLİKTE ‘DUR’ DEMELİYİZ”
Şiddetin karanlığına karşı çıkmak, insanca yaşam hakkını savunmak için buradayız. Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü, yalnızca kadınlarımızın değil, tüm toplumumuzun omuzlarında taşıması gereken bir sorumluluğu hatırlatıyor ve bir kez daha bu sorumluluğu haykırıyor: Şiddete hep birlikte “dur” demeliyiz. Şiddet, insanlığın utancıdır. Hiçbir kadın, acının ve korkunun gölgesinde yaşamayı asla hak etmiyor. Ama ne yazık ki her gün yüzlerce kadın, en yakınındakilerden, tanıdığı ya da hiç tanımadığı kişilerden şiddet görüyor. Bu yalnızca bireysel bir sorun değil; toplumun bir yarasıdır. Kadına yönelik şiddet, çocuklarımızın geleceğini, ailelerimizin huzurunu ve toplumsal barışımızı tehdit eden bir felakettir.
“TEK BİR AN BİLE PES ETMEMELİYİZ”
Bu ülkede şiddetin olduğu bir yerde ne mutluluk ne de umut dolu bir gelecekten söz edebiliriz. Bugün burada bir araya gelerek bir kez daha haykırıyoruz: Bu düzen değişmeli! Şiddeti doğuran zihniyetle mücadele etmeli ve bu mücadelede tek bir an bile pes etmemeliyiz. Unutmayalım ki şiddetin olduğu bir evde büyüyen bir çocuk, yaralı bir gelecekle karşı karşıya kalır. Sevginin yerine korkuyu öğrenen bir çocuk, dünyaya karşı güvensizlikle veya aynı şiddetle karşılık verir. İşte bu kısır döngüyü kırmak ancak ve ancak eğitimle, farkındalıkla ve hep birlikte omuz omuza dayanışmayla mümkün olabilir.
“UNUTMADIK VE ASLA UNUTMAYACAĞIZ”
Bugün burada toplanan herkes, değişimin mümkün olduğuna olan inancın birer temsilcisidir. Dayanışmanın gücünü bir kez daha göstermeye geldik ve hep birlikte, daha güçlü bir sesle “Biz buradayız!” diyoruz. Kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için toplumun her kesiminden destek bekliyoruz. Burada adalet için haykıran Özgecan Aslan’ı, umut dolu geleceği çalınan Pınar Gültekin’i ve şiddet sonucu kaybettiğimiz nice kadınlarımızı anıyoruz. Onları unutmadık ve asla unutmayacağız. Çocuklarımızın geleceği, şiddet dolu bu sarmal içinde karartılmamalı. Elimizi taşın altına koymaktan, sesimizi yükseltmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Her kadının özgürce ve korkusuzca yaşadığı bir dünya için hep birlikte mücadele etmek zorundayız.
“YALNIZCA BİR ÇAĞRI DEĞİL BİR UYARI YAPIYORUZ”
Burada yalnızca bir çağrı değil, güçlü bir uyarı yapıyoruz: Kadına yönelik şiddeti mazur gören, sessiz kalan, görmezden gelen herkes bu suça ortak olur. Şiddeti bir kader gibi dayatan zihniyeti ve bu vahşeti normalleştiren anlayışı kökünden söküp atmak zorundayız. Hep birlikte, kadınların yaşam hakkına, özgürlüğüne ve onuruna uzanan her eli durduracak ve bunun bedelini hukuk önünde en ağır şekilde ödetmek için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu kararlılığımızı ve öfkemizi bir kez daha bugün burada haykırıyoruz:
Şiddetle savaşımız bitmedi, bitmeyecek. Bu adaletsiz düzene hep birlikte son vereceğiz. Biz buradayız ve asla geri adım atmayacağız. Kadına yönelik şiddete “hayır” demeye devam edeceğiz!” ifadelerine yer verdi.