Nöbetçi Eczaneler
Türkiye Cumhuriyeti 4 gün sonra 100. Yılını kutlayacak
100 yıldır devrilmez!
100 yıldır sarsılmaz!
100 yıldır ayakta kalan!
100 yıldır dimdik!
BÜYÜK TÜRKİYE CUMHURİYETİ
Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere en büyük armağanı Türkiye Cumhuriyeti!
Bu vatan için gelmiş geçmiş tüm atalarımız kan döktü.
Bu vatan uğruna binlerce insan can verdi.
Bu topraklarda kardeşlik var
Bu topraklarda kan var
Bu topraklarda can var
Dünden bugüne verilmiş emek var. Geleceğimiz için 100 yıl önce verilmiş kararlar var.
Ben Türk genci olarak
Atama, vatanıma, milletine bağlı biriyim.
İçim kıpır kıpır çok heyecanlıyım. Şanlı devletimiz 4 gün sonra 100. Yılına girecek. Koskoca 1 asırdır var olan bir devlet.
Bu topraklar bize emanet bizler emanetimize, üreterek, bağlı olarak gelecek nesillere armağan edeceğiz. Bizim bugün rahat bir şekilde yaşamamızı sağlayan başta Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarına sonsuz minnetimi sunmak isterim.
Bir firma reklamında “Olmasaydın olmazdık” demişti gerçekten de öyle.
Olmasaydın olmazdık.
Bu topraklarda hepimiz kardeşiz, bu topraklar bizim olurken kimse demedi sen lazsın, sen kürtsün, demedi. Hep beraber el ele omuz omuza bu vatan için kan döktüler. Şanlı Türk Bayrağı’nda bizler için can vermiş şehitlerimizin kanı var. Ve bu kan hepimizin kanı!
Yeni Türkiye Yüzyılı’nda hepimizin kardeş olarak, ayrımcılık olmadan, ırkçılık olmadan yaşamamız dileğiyle.
Yeni Türkiye Yüzyılı’nda daha güçlü olmamız dileğiyle
Teknolojimizle, Ordumuzla, Gençlerimizle, daha da güçlü daha da yıkılmaz olmak dileğiyle.
Sporcularımızla, tüm dünyada başarılarımızla.
Türk Bayrağı’nı dünyanın her yerinde dalgalandırmak dileğiyle…
Nice yüzyıllara…
Bugün köşe yazımı Atatürk’ün bizlere armağan ettiği Gençliğe Hitabe ’si ile bitireceğim.
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Mustafa Kemal Atatürk
Türk gençliği, Atamızın da dediği gibi, “MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR”
