Marmara Denizi’nde biyoçeşitlilik artığından dolayı bununla ilgili yazı yazdım. Keyifli okumalar…
Biyoçeşitlilik veya diğer adıyla biyolojik çeşitlilik, hayvanlar, bitkiler, mantarlar, mikroorganizmalar gibi tüm canlıları, bunların oluşturdukları ekosistemleri ve içinde yaşadıkları alanları ifade eder.
Marmara Denizi’nde biyoçeşitliliğin artmasının sebebi denizlerin temiz olmasıdır. Eğer daha fazla temiz tutabilirsek, mercanların, deniz hayvanlarının ömrü daha fazla olur ve türleri yani, biyoçeşitliliği artar. Bu sayede ülkemizin daha zengin bir biyoçeşitliliği olur.
Deniz kirliliğini, su kirliliğini önlemek için en önemli şey göllere, denizlere, ırmaklara, akarsulara çöplerimizi atmamaktır. Bunun yerine çöplerimizi, geri dönüşüm kutularına atarak geri dönüştürülmesine izin vermeliyiz. Bunu yapmak için fazlaca geri dönüşüm kutusu yapılmalıdır. Benim okulumda bile, koridorda bir tane geri dönüşüm kutusu var ve onun dışında da sınıflarda var. Koridorda bir tane olması yetmiyor ve doğal olarak sokaklara da ya bir sürü geri dönüşüm kutusu lazım ya da iki-üç tane olup kocaman olması lazım. Bunun için belediyeler harekete geçmelidir.
İnsanların bazen dalgınlığına gelip yerlere çöp atabiliyorlar ve bunu da alışkanlık haline getirip her zaman yerlere, denizlere çöplerini atıyor. Bunun için insanlar bilinçlendirilmelidir. Sonuçta burası bizim dünyamız, bizim evimiz ve dünyamızı temiz tutmalıyız. Örnek verecek olursak evdeyken yerlere çöp atıyor musunuz? Atmıyorsunuz, bu yüzden kendi dünyamıza da çöplerimizi atmamalıyız.
Bilinçlendirme için ise, geri dönüşüm kutusuna çöp attığımızda boyutuna, ebatına göre para verilmelidir ve insanlar bunu aynı yere çöp atmak gibi alışkanlık haline getirmelidir. Bu sayede dünyamız daha temiz bir yer olacaktır.

Gökçe Talia Kopuk
YORUMLAR