Savaş etiği, savaşın haklılığı ve etikliği ile ilgili bir felsefe dalıdır. Savaş etiği, savaşın nasıl başlatılması, nasıl yürütülmesi ve nasıl sona erdirilmesi gerektiğine dair sorularla ilgilenir.
Savaş etiği, iki ana yaklaşıma dayanmaktadır:
Pasifizm, savaşın her zaman yanlış olduğu inancına dayanır. Pasifistler, savaşın her zaman şiddet ve yıkıma yol açtığına ve hiçbir zaman haklılaştırılamayacağına inanır.
Moral savaşçılık, savaşın bazı durumlarda haklı olabileceği inancına dayanır. Moral savaşçılar, savaşın yalnızca belirli koşullar altında haklı olabileceğine ve savaşın yalnızca son çare olarak kullanılabileceğine inanır.
Peki şu an neler oluyor?
Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları, dün sabah saatlerinde İsrail‘e Aksa Tufanı Operasyonu başlattı.
Gazze‘den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, silahlı gruplar bölgedeki yerleşim yerlerine girdi.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlattı.
Kaçırılan kadınlar, çocuklar, kurşuna dizilen yaşlı insanlar, katledilen gençler…
Kimin haklı olup, kimin haksız olduğundan bağımsız olarak yüzlerce, belki de binlerce masum canın, çocuğun katledilmesi ne kadar etik?
“30 yaşında ve Alman vatandaşı olan Shani Louk, ‘barış’ adına düzenlenen bir müzik festivaline katılmak için İsrail’e gelmişti. Bu sırada İzzeddin el-Kassam Tugayları İsrail’e sızıp roketli saldırı başlattı. Saldırı sırasında kan gövdeyi götürürken Hamas güçleri pek çok İsrailliyi kaçırdı. Kaçırılanlar arasında Louk da vardı. Kaçırılan genç kadının daha sonra Hamas güçlerine ait olduğu belirtilen bir kamyonetin arkasında yarı çıplak haldeki görüntüleri ortaya çıktı. Öldüğü iddia edilen kadının kimliği ise dövmesinden anlaşıldı. “
Barış için geldi, onun olmayan bir savaşta can verdi…
“Ölmüş biri için savaşı kimin kazandığının hiç önemi yoktur.” Diyor Joseph Heller.
Kimin haklı olduğunun hiçbir önemi yok. Savaş her zaman peşinde büyük bir yıkım getirir ve çoğu zaman sadece masumlar katledilir.
YORUMLAR