Ülkemizde yaşanan en kritik problemlerden birisi düzensiz göçmen problemidir.
Geçtiğimiz günlerde Göç İdaresi Başkanlığı’nın açıkladığı resmi verilere göre, “10 Ekim 2023 tarihi itibarıyla Türkiye‘deki göçmen sayısı, 4 milyon 888 bin 286’dır. Bu sayının 3 milyon 288 bin 755’i Suriyeli mültecilerden oluşur. Diğer ülkelerden gelen göçmenlerin sayısı ise 1 milyon 600 bin civarındadır.”
Türkiye, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumuna gelmiştir. Şu anda hala sınır kapılarımızdan yüzlercesi belki binlercesi geçmeye çalışıyor. Neredeyse her gün yüzlercesi ülkemizden sınır dışı ediliyor. Fakat ne kadar yeterli oluyor bilemiyoruz.
Türkiye’deki göçmen sayısı ülke nüfusunun %2’sine denk geliyor. Bu oranda bir nüfusun ülkemiz için de pek çok olumsuz yanları var. Bunlar; Sosyal ve kültürel uyum sorunları, Ekonomik sorunlar, Sağlık sorunları ve en önemlisi de Güvenlik Sorunlarıdır.
Kentimizde yaşanan bir olay ne yazık ki güvenlik sorunlarının en belirgin bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.
12 Temmuz 2021 günü dershaneden evine dönen gencecik henüz 16 yaşındaki Ayşenur Aydın.
Afganistan uyruklu Muhammed Atikullah , Ayşenur ile aynı durakta inmiş ve genç kızı takip etmeye başlamıştır. Ayşenur, Atikullah tarafından cinsel istismara maruz bırakılıp kafasından yaralanarak canice öldürülmüştür.
Bu ve benzeri pek çok olaydan sonra haklı bir isyan olarak ülkemizde bulunan göçmenlere tepkiliyiz ve bu konuda daha güçlü politikalar uygulanmasını bekliyoruz.
Birkaç güç önce başlayan İsrail– Filistin arasında yaşanan gerilimi Türkiye olarak yakından takip ediyoruz. Haber siteleri ve sosyal medyada oldukça büyük yankı uyandıran videolara ve resimlere şahit oluyoruz. Çoğu insan gibi gördüğüm resim ve videoların yorumlarına dikkat ediyorum.
İnsanlar ne diyor?
Ne düşünüyor? Merak ediyorum.
Çoğu insanın dile getirdiği ise, bu savaştan kaynaklı oluşacak göç dalgasının ülkemizi etkilemesinden endişe duydukları.
Ve maalesef ki benimde düşüncelerim aynı yönde.
YORUMLAR