5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde ‘suç işlemek amacıyla
örgüt kurma’ suçu düzenlenmiştir. Aynı kanunun 314. Maddesinde ise ‘silahlı örgüt’ suçu düzenlenmiştir. Ayrıca, Terörle Mücadele Kanunu’nda da terör örgütlerine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Temel olarak suç işlemek amacıyla kurulan tüm örgütler Türk Ceza Kanunu’nun 220. Maddesinde yer alan unsurlar çerçevesinde incelenmekle beraber, kanunda sayılan belli suçları işleme amacı güden ve silahlı olan örgütler ‘silahlı örgüt’ olarak adlandırılmıştır.
Suçlar bireysel işlenebileceği gibi, birden fazla kişiyle de işlenebilir. Gerçekten de, bireylerin tek başlarına gerçekleştiremeyecekleri yahut gerçekleştirmesinin zor olacağı türde suçların işlenmesi noktasında bireylerin işbirliğine ve dayanışmaya girdikleri görülmektedir.
İşte bu noktada ‘örgütlü suç’ kavramı devreye girmektedir. Türk ceza hukukunda da suç işlemek için bir araya gelen kişilerin, belli koşulların bulunması halinde cezalandırılması öngörülmüştür.
765 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 313. Maddesi, “cürüm işlemek amacıyla teşekkül meydana getirme” suçunu düzenlemiştir.
Bu maddeye göre
“Her ne suretle olursa olsun cürüm işlemek için teşekkül oluşturanlara veya bu teşekküllere katılanlar…” cezalandırılmaktadır.
Madde metninden anlaşılacağı üzere, liderliği ve belirli inisiyatifleri alması hatta bazen kişileri suça teşvik etmesi öngörülen örgüt kuruculuğu-yöneticiliği, örgüt üyeliği ile eşdeğer tutulmuştur.
Ayrıca yine hükme bakıldığında kapsamının genel nitelikte kaldığı, çağın teknolojik, ekonomik ve siyasi eğilimleriyle birlikte farklı suç tiplerinin de oluşmasıyla maddenin örgütlü suçlar noktasında yeterli olamadığı, kamu güvenliğini yeterince sağlayamadığı anlaşılmıştır.
Ardından, 4422 Sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu yürürlüğe konulmuş, 1412 Sayılı CMUK’a örgütlü suçlara özgü yeni koruma tedbirleri getirilmiştir.
Bu tedbirler iletişimin dinlenmesi veya tespiti, gizli izleme, kayıt ve verilerin incelenmesi, gizli görevli kullanılması, yurt dışına çıkış yasağı gibi örneklenebilir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde gerçekleştirilen 560 Milyar Türk Lirası değerindeki yolsuzluk soruşturmalarının adına İMAMOĞLU ÇETESİ denmesi tesadüfü bir tanımlama değildir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmışlardır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı günlerinde İMAMOĞLU ÇETESİNİN, Ekrem İMAMOĞLU liderliğinde işledikleri suç türlerinin hemen hemen birebir aynılarının adeta kopyala yapıştırma suretiyle İzmit Belediyesinde de işlendiğini İçişleri Bakanlığı Mülki Müfettişlerince hazırlanan denetim raporlarında açıkça yer almaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yuvalanan suç elitleri ve organize suç örgütü üyelerinin
ikinci büyük adresi İzmit Belediyesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
İzmit Belediyesine Çöreklenen Organize Suç Örgütlerine karşı verdiğim kişisel mücadele günlerinde bir gazete röportajımda yer alan‘’ HIRSIZA HIRSIZ DENİR ‘’ söylemimden dolayı, İzmit Belediye Başkanı Sn Fatma Kaplan HÜRRİYET tarafından, ‘’ Kamu Görevlisine Hakaret ‘’ suçlaması ile hakkımda suç duyurusunda bulunulmuş ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemi ile hakkımda dava açılarak tutuklanmam için İzmit Belediyesinin tüm imkanları ve belediye başkanının adliyedeki ikili ilişkileri seferber edilmiştir.
Oysa 18.04.2022 tarihinde 7 arkadaşım ile birlikte İzmit Belediyesi önünde gerçekleştirdiğim basın açıklaması İçişleri Bakanlığınca ihbar kabul ederek konunun araştırılması için, İçişleri Bakanı Sayın Ali YERLİKAYA tarafından inceleme yapılması için2 Mülki Müfettiş görevlendirmiştir.
İçişleri Bakanı Sayın Ali YERLİKAYA’nın İzmit Belediyesinde yuvalan organize suç örgütlerinin soruşturulmasına dair yazılı izni gereğince İçişleri Bakanlığı mülki müfettişlerinin 2022 denetim raporlarında İzmit Belediyesinin eşe dosta akrabaya hukuk dışı yollardan ihale verdiğine ilişkin yolsuzluk belgelerine resmi olarak ulaşılmış ve
İzmit Belediye Başkanı Sayın Fatma KaplanHÜRRİYET ile birlikte 13 üst düzey belediye görevlilerin hakkında idari yargılama süreci başlatılmıştır.
İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin İzmit Belediyede yaptığı soruşturma sonucu hazırlanan 9 sayfalık raporda, baştan sona yapılan usulsüz ihale ve harcamalar tek tek belgelenerek listelenmiştir.
Böylelikle İzmit Belediyesinde yapılan yolsuzlukların üzerini örtmek için 3 yıl cezaevine kapatılmak istenilerek sanık sandalyesine oturtulan Vedat ÇALIK bu sefer tanık sandalyesinde
İzmit Belediyesine çöreklenen suç elitlerinin karşısına çıkacaktır.
BİZ TÜRK MİLLETİNİN ERKEK UYARI SİSTEMİYİZ
Hayatımız pahasına olsa bile İzmit Belediyesinde gerçekleştirilen hırsızlık ve yolsuzlukları ortaya çıkartmamız neticesinde İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilen mülkü amir müfettişlerinin hazırladığı raporlar İzmit Belediyesindeki hırsızlık ve yolsuzluk iddialarımı resmi olarak doğrulamış oldu.
Ortaya çıkarttığımız yolsuzluk Belgelerinde CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’ın kardeşi de var.
CHP (eski ) Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU’nun kaybettiği ve Manisa Milletvekili Sayın Özgür ÖZEL’in Kazandığı CHP Büyük Kongresinin gerçekleştiği gün ulusal gazetelerimize verdiğim bir röportaj bugün daha anlamlı olarak karşımıza çıkmaktadır.
CHP Kongresinin olduğu gün ulusal gazetelere verdiğim röportajımda kelimesi kelimesine tam olarak şu sözleri söylemiştim
Fatma Kaplan Hürriyet’in en güçlü destekçileridir. ‘’
Ve ardından ekledim;
‘’ Yolsuzlukların üstüne giden CHP bakalım kendine iğneyi batıracak mı? ‘’
Devam Edecek
YORUMLAR