Türkiye de tartışmanın fitili Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür ÖZEL’in ,
Şişli Belediyesi önünde gerçekleştirilen halk mitingi ile başladı.
Özgür Özel cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sert sözlerle eleştirerek , Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İsmet İnönü’yü hedef alan sözleri üzerinden yüklendi.
Erdoğan çarşamba günü partisinin grup toplantısında “CHP’nin ikinci genel başkanı malum, İsmet İnönü, koltuğu çok severdi. Koltuğunu 1972 yılında kaybedince bıraktı. Mecburiyeti sanki lütufmuş gibi milletin yüzüne vuruyorlar. 1950’de ilk şeffaf seçimle CHP iktidardan uzaklaştırıldı” demişti.
Özgür Özel de Erdoğan’a “Sen kim, İsmet Paşa’ya laf söylemek kim? Haddini bil tek adam, haddini bil cuntacı. Haddini bil!”sözleriyle karşılık verdi.
ÇOK TARTIŞILAN ve SİYASETİ GEREN CUNTA NEDİR CUNTACI KİME DENİR?
Cunta, genellikle askerî bir grubun hükümet yönetimini ele geçirdiği durumlarda kullanılan bir terimdir.
Kelime kökeni İspanyolca “junta” kelimesine dayanır ve “konsey” veya “komite” anlamına gelir.
Ancak zamanla bu terim, özellikle askerî müdahalelerle yönetimi ele geçiren grupları tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır.
Tarih boyunca birçok ülkede cunta yönetimleri görülmüş ve bu tür rejimler genellikle demokratik sistemlerin askıya alınmasıyla sonuçlanmıştır.
Askerî cunta, halkın seçtiği sivil hükümetleri devre dışı bırakarak otoriter bir yönetim anlayışını benimser.
Cuntacılar, bir cunta hareketinde yer alan veya bu harekete destek veren kişilerdir.
Bu kişiler genellikle askerî personel olmakla birlikte, zaman zaman sivil destekçiler de bulunabilir.
Cuntacılar, mevcut hükümeti devirmek ve kendi otoriter rejimlerini kurmak amacıyla hareket ederler
TÜRK DEMOKRASİ TARİHİNDE ÇOK PARTİSİ SİSTEM ve CHP CUNTASI
Türk demokrasi tarihinde ilk çok partili seçimler II. Meşrutiyet döneminde gerçekleştirildi. İki dereceli olarak yapılan bu seçimlerde dönemin siyasi hayatına damga vuran parti İttihat ve Terakki Cemiyeti/Fırkası idi.
Cumhuriyetle birlikte başlayan yeni siyasal rejim içerisinde kurucu parti olarak ön plana çıkan Halk Fırkası/Cumhuriyet Halk Partisi uzun tek parti dönemi boyunca seçimlere rakipsiz olarak girdi ve geçmiş dönemde olduğu gibi iki dereceli seçim sistemi sürdürüldü.
Her ne kadar 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve 1930’da Serbest Cumhuriyet Fırkası
gibi partiler kurulduysa da bu iki siyasal hareket uzun ömürlü olamadı ve herhangi bir milletvekili seçimine katılmadı.
Bu nedenle cumhuriyet döneminin ilk çok partili milletvekili genel seçimleri için uzun bir sürenin geçmesi gerekti.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından değişen iç ve dış dengeler Türkiye’de çok partili siyasal hayata geçiş sürecini yaratırken, 7 Ocak 1946 tarihinde kurulan Demokrat Parti yeni dönemin ana aktörü oldu.
Uzun süren tek partili siyasal atmosfer ve savaş yıllarının beraberinde getirdiği ekonomik sıkıntılar halkın alternatif arayışında DP’yi ön plana çıkarmaya başlayacaktı.
Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan gibi uzun yıllardan beri CHP bünyesinde parlamentoda görev yapan isimlerin öncülüğünde kurulan DP, kuruluşu ile birlikte hızlı bir örgütlenme sürecine girdi.
CHP Hükümeti ise Cumhurbaşkanı İnönü’nün 1 Kasım 1945 tarihinde meclisin yeni yasama yılı açış nutkunda vaat ettiği tek dereceli seçim sistemine geçiş adımlarını atmaya başladı.
İlk olarak Belediyeler yasasında yapılan değişiklikle yerel seçimlerin tüm yurtta bir günde yapılması kararlaştırılırken, Ekim 1946’da yapılacak olan bu seçimin tarihi öne alındı.
26 Mayıs 1946 günü yapılması kararlaştırılan belediye seçimlerine DP Genel Başkanı Celal Bayar katılmayacaklarını açıkladı.
Demokrat Parti yönetimi belediye seçimlerinin bu şekilde erkene alınmasını partilerinin örgütlenme sürecini geciktirme hamlesi olarak görüyordu.
devam edecek,,,,
YORUMLAR