“YANIT VERİYORDUM”
Kalbinde stent de olan Yurtseven, hastalığıyla ilgili yaşadığı süreci anlattı. Ameliyatta yaşanabilecek bir komplikasyon nedeniyle bir ses telini daha kaybetmek istemediğini ve doktorların da buna çok dikkat ettiğini belirten Yurtseven, “Ben ses telimi kaybetmek istemiyordum ama hocalar da hastanın en ufak bir zarar görmesini istemiyorlardı. Hocam ciğerlerimi, nefesimi bir hafta gözetim altında tuttu, daha sonra ameliyatımı gerçekleştirdi.” dedi. Yurtseven, ameliyatın ardından bir gün yoğun bakımda yattığını, ertesi gün de servise çıkarıldığını kaydederek, öncesinde yürüyemeyecek haldeyken ameliyat sonrası hastane koridorlarında rahatça dolaşabildiğini anlattı. Uyanık akciğer kanseri ameliyatı esnasında her şeyi hatırladığını belirten Yurtseven, “Doktorlar ameliyatta soru soruyorlardı, yanıt veriyordum. En son baktım sedyede yoğun bakıma gidiyorum, bir bakmışım ameliyat bitmiş. İlk aklımda kalan da ses teliydi. Ses telime baktım ki hiçbir şey yok. Onun mutluluğunu da yaşadım. Şimdi gayet iyiyim.” ifadelerini kullandı. İki kanseri atlatmanın sevincini yaşayan ve doktorlara duyduğu minneti dile getiren Yurtseven, şöyle konuştu: “Kanser lafını duyunca insan önce yıkılıyor. Kanser çok korkunç bir şey ama korkmasınlar. Zamanında doktorlarına giderlerse, tavsiyelerini dinlerlerse sağlıklarına kavuşurlar. Benim risklerim çok fazlaydı buna rağmen dimdik ayaktayım. Ben 40 yıl sigara kullandım. Doktorlarımız benden daha fazla çaba sarf etti. Onlar bu kadar çaba sarf etmese ben gitmiştim, canavar beni yemişti ama hocam o canavarı söküp attı, benden uzaklaştırdı.”
“ÇOK TECRÜBELİ BİR ANESTEZİ HEKİMİ GEREKMEKTEDİR”
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Onur Derdiyok da dünyada ve Türkiye’de akciğer kanserinin çok yaygın görüldüğünü ve sigara içenlerde KOAH gibi hastalıkların da olduğunu anlattı. KOAH hastalarına akciğer kanseri tanısının genelde ileri seviyede konulduğunu belirten Derdiyok, “Ameliyat endikasyonları olan hastalarda bu kronik akciğer hastalıkları nedeniyle bazı anestezi veya ameliyata bağlı komplikasyonlar görebilmekteyiz. Bu durumdan dolayı son zamanlarda dünyada ve ülkemizde de uyanık akciğer kanseri ameliyatı yapılmaktadır.” bilgisini paylaştı. Ameliyatta lokal anestezi yapılan hastanın ağrı duymadığını anlatan Derdiyok, hastaların bilinci açık olduğu için komplikasyon oranlarının daha az görüldüğünü vurguladı. Derdiyok, her hastaya uyanık akciğer kanseri ameliyatı yapılamadığını belirterek, şöyle devam etti: “Hastanın psikolojik olarak daha sakin bir yapıda olması ve çok tecrübeli bir anestezi hekimi gerekmektedir. Bazı hastalara epidural dediğimiz lokal anestezi çeşitli nedenlerle yapılamamaktadır. Uyanık ameliyat yaptığımız hastalarda gördüğümüz en güzel şeylerden biri erken taburcu olmaları, erken mobilizasyon ve bununla birlikte normal hayatına daha erken atılmaları. Uyanık ameliyatlar ülkemizde yaklaşık 10 yıldır yapılmakta ancak uyanık akciğer kanseri ameliyatları 3-4 yıldır yapılıyor. Ameliyatın ilk başlarında hastalar sessizliğini koruyor ama sonrasında genelde şarkı türkü mırıldanıyorlar. Ameliyat sonrası sesleri daha neşeli oluyor. Bazen hastalarımız hiç konuşmasa da bazen çok konuşan hastalarımız, ailevi durumlarından bahsedenler oluyor.” Ameliyatların yaklaşık 1 saat sürdüğüne dikkati çeken Derdiyok, ameliyatı yaptıkları hastaların çoğunun Avrupa’dan geldiğini, Türkiye’de yaşayanların da böyle bir yöntem olduğunu bilmelerini istediğini sözlerine ekledi.